Akışta Olmak ve Akışa Güvenmek

 “Her şey olması gerektiği gibi gelişiyor.

Tam olarak olmanız gereken yerdesiniz. "

Yaşam bir süreçtir, bir enerji akışıdır, rüzgar kadar anlaşılması zor görünebilen bir varlık duygusudur aslında. İçimizdeki herşeyi  görebilir ve hissedebiliriz, yüzeyden daha derinlerde olan herşey, bizi hareket ettiren ama ulaşılamayacak bir yerde kalan  herşey. Bunlar, bize hayat veren temel enerji akışlarımız, kendi zekasını, yönünü ve zamanlamasını ayarlayan. Doğasına rağmen somut olmayan, bu enerji akışıyla temasa geçmenin ve karşılığında yaşamın ruhuyla daha yakından ilgilenmenin çeşitli yolları vardır.

Bu enerjinin bilgeliğine güvenmek körü körüne inançtan değil, hayatın üretken büyüsünü ortaya çıkaran bir dizi deneyimsel gerçeklerden gelir. Bu akışla temas halinde olmak için bir şair ya da bir Zen ustası olmanıza gerek yok, sadece bir şeye inanmanız yeterli. Buna istersek evren, ruh, doğa, Tanrı, istersek çok büyük ölçüde tanımlanamaz olanı tanımlamaya çalışan diğer binlerce isim verelim, ortak paydaları, herhangi bir bireyden daha güçlü sonsuz bir bolluk kaynağına işaret etmeleridir. Bunu gerçekten anlamak için isimler arasında seçim yapmak veya bilim ile mistisizm arasında mücadele etmek zorunda değilsiniz. Sadece ana uyanmanız ve içinizdeki ve etrafınızdaki ihtişamı deneyimlemeniz gerekir.

Enerjinin akışını, yaşam sürecini hissetmek doğrudan ve çok basittir. Şimdi nerede olursak olalım, o her yerde ve her an'da var. 

Temel bilgilerle başlamak en kolayı; daha fazla anın tüm dikkatinizi çekmesine izin vermekle başlamalısınız. Bunda herhangi bir gizli formül  ya da mistik bir uygulama yok. Sadece hayranlık içinde, farkındalıkla an'ın tadına varmanız yeterli olacak. 

Çünkü şunu öğrendik ki; değişim kaçınılmazdır - yaşlanırız, hayatımızdan ve doğadan yapraklar düşer, dökülür, bebekler doğar, ay parlar, kaybolur ve kalbimiz her nefes döngüsünde atmaya devam eder. 

Varoluşun gizemi burnunuzun tam altında, avucunuzun içinde ve yeryüzünde attığınız her adımda tam burnunuzun dibindedir (ve her zaman da olmuştur).

Bunun için;

*Güveninizi geliştirin. Güvenle olan ilişkinizi keşfedin. Bir şey veya biri (buna kendiniz de dahil) tarafından desteklenmek büyük cesaret ister ve bu hayal kırıklığına uğrama riskiyle birlikte gelir. Zaman içinde güveninizi kazanan faktörlerin bir listesini yapın. Kendinizle ve başkalarıyla olan etkileşimlerinizde bu nitelikleri onurlandırma niyetini belirleyin.

*Nefesinizi dinlemeyi alışkanlık haline getirin: Nefesinizi dinleyerek yasamin var olduğunu kendinize kanıtlayın  .

ikna olmadınız mı? Her gün yirmi binin üzerinde nefesle, sistemi test etmeye devam etmek için bolca fırsatınız olacak. Aslında nefes alıp verdiğimiz her an yaşamla meşgul oluruz. Nefesinizin sesleriyle bağlantıya geçerek bedenin bilgeliğiyle etkileşim kurun.

*Bedeninize inanın ve güvenin:

Beden, güvenilir süreçlerle doludur. Bir dahaki sefere yaşam tarafından kırıldığını hissettiğinde, kendine vücudunun bütün olmaya devam ettiğini hatırlat. Kalp her gün yaklaşık yüz bin kez atıyor, kemikler kendiliğinden yenileniyor, her saniye milyonlarca hücre üretiliyor ve bağ dokuları varlığımızın tüm yönlerini tek bir birleşik matris olarak birleştiriyor.

Sadece akışa güven... Sevgiyle...

Meltem Çevik Hatinoğlu