Ne Düşünürsen Ona Dönüşürsün



Buddha’ya atfedilen ve çok popüler olan bir söz var:
“What you think, you become” yani “Ne düşünürsen ona dönüşürsün.”
Bu söz Buddha’ya ait değil ve onun öğretisine uygun bir görüş değil.
Düşünce geçmişten gelir. Eski ve köhnemiştir, alışkanlığın ürünüdür. Ne düşünürsen ona dönüşmezsin; neysen onu düşünürsün. (‘Ne istersen onu kendine çekersin’ yanlışını anımsatıyor. İstediğin şeyi kendine çekemezsin, sen neysen onu kendine çekebilirsin. Benzer benzeri çeker.)
Konumuza dönelim: Sen neysen ancak onu düşünebilirsin. Düşünce imkanların çoktan belirlenmiş, sınırlanmış vaziyettedir. Dönüşüm artık gerçekleşmiştir, zihin kalıplarına yerleşmiştir ve bildiği ne varsa onu tekrarlayıp durmaktadır. Kendini izlemeyen, kendini bilmeyen bir zihnin yeni bir şey düşünebilmesine imkan yoktur. Kendi seçtiği şeyi düşünebilmesine de imkan yoktur.
Deneyin:
Saatinizi kurun ve beş dakika boyunca kendi istediğiniz bir konuyu düşünün. İçeriye başka hiçbir düşüncenin girmesine izin vermeyin. Olmadı mı? Bir dakika boyunca deneyin. Yine mi olmadı? Kendini izlemeyen zihnin durumu işte bu kadar vahimdir.
Bu yüzden pozitif düşünme yöntemleri veya olumlamalar hiçbir işe yaramazlar. Zaten körelmiş zihni ezberle daha da yorgun ve hantal hale getirirler, hepsi bu.
Eğitimli zihin kendine bakar, düşünce alışkanlıklarını görür ve anlar. Sınırlı repertuarını bildiği için ara ara bunun dışına çıkıp oksijen alabilir. Eğitimli zihin ileri seviyede, yani kendi mekanik işleyişini daha iyi anladığında düşünceyi sadece iş görmek için kullanıp, bırakmaya ve zihninden geçen gürültüye hiç aldırmamaya başlayacaktır. Düşünceler böyle bir kişiyi meşgul etmez, mutsuz etmez, rahatsız etmez. Yemek ağzımdayken onunla meşgul olup, yuttuğumda unuttuğum gibi işime yaramış ve görevi bitmiş olan düşünceyle de ilgimi kesebilmeliyim.
Kısacası: düşüncelerinizi değiştirerek kendinizi değiştiremezsiniz. Çünkü düşüncelerinizi nasıl değiştireceğinizi bilmiyorsunuz ve bilseniz bile bunu başaracak gücünüz yok. Onlarca yılın alışkanlık gücü sizin istek ve iradenizden daha güçlüdür.
Bu konu müthiş önemlidir ve yanlış anlamaya yer yoktur. Bunu doğru anlamayan kişi bugün neyse yarın da o olmaya, bugün ne düşünüyorsa yarın da onu düşünmeye mahkumdur. Bu, onun mühürlenmiş kaderidir.


Yorumlar

Popüler Yayınlar